top of page
  • Writer's pictureDeniz Mistepe

“Yeni”lenebilir CHP - Siyaset üzerinden yönetim sorgulamaları


Doğanın var olan enerji akışından, yenilenebilir enerjiler üretebilmek, hayatın sürdürülebilir olması adına çok önemli. Kaynağın üretim potansiyeli, dönüştürülen enerjiden yüksek olduğu sürece sistemde bir sorun meydana gelmiyor. Doğru enerjiyi, doğru kaynaklar yardımı ile harekete geçirebilmek, daha yaşanılabilir ve faydalanılabilir bir sistemi kurgulamak için her geçen gün daha fazla önem kazanıyor.

Özetle, mükemmel dönüşüm için, mükemmel olan sistemin, geri besleme yeteneğinden faydalanmak gerekiyor.

Hayatımızın her alanında olduğu gibi, yönetim alanında da benzer etkileşimler söz konusu. Sistemin temel dinamiklerini göz önünde bulundurmadan, yapıyı harekete geçirmeye çalışmak oldukça riskli. Lider odaklı sistemlerde, açığa çıkan risk tek bir noktada elimine edilse de, uzun vadede bu negatif etkinin biriken baskısı, lider ve aynı zamanda sistem üzerinde yıkıcı olabiliyor.

Bu yıkımı başlamadan engelleyebilmek adına, negatif enerji birikimini tavandan tabana yaymak ve riskleri doğru kanallar yardımı ile çözüm üretebilecek aktörlere paylaştırmak gerekiyor. Yönetim ve içerisinde bulunduğu takım arasındaki bu etkileşimlerin sonuçlarını proaktif değişim olarak adlandırmakta bir sakınca yok.

Proaktif değişimin temel dinamiklerinden en önemlisi insan. Sistemi durağanlıktan hareket edebilir hale getirebilecek ya da negatiften pozitife evirebilecek en interaktif güç. Yaşadığı anı sürekli sorgulayan ve gördüğü aksaklıklar karşısında, pozitif değişime yönelik hareket yapabilen insanlar ile yola çıkabilen liderler, zamanın yıpratıcı etkisini olumlu etkiye çevirebilen organizasyonel yapılarla çalışma şansına sahip olabiliyorlar. Burada değişimi tetikleyen unsurlar ve sonuçların bileşiminden meydana gelen “öğrenen organizasyon” yapısı da, lider ve içerisinde bulunduğu takım için hayati öneme sahip.

Türkiye Siyaseti’nin en kıdemli aktörü CHP’nin, seçim öncesi analizini yaparken, “AK Parti’de” ile başlayan ve “ama” ile devam eden cümleleri, özellikle CHP’li yönetici ve aktivistlerin bir kenara bırakması gerekiyor. Deniz Baykal’ın liderliğini sorgulanabilir hale getiren olaylar ile yıpranmış olan parti içi güvenilirliğin tekrar inşasında, yukarıda kısaca açıklamaya çalıştığım yönetimsel kavramların yeni(!) CHP’nin kurgulandırılmasında önemli rol oynadığını söylemek şu an için oldukça zor.

Aktivist üyelerin tabandan başlatabileceği değişim hareketi için, takımın kendine ve lidere olan güven ve inancının sağlanması gerekli. Oysaki sistemi harekete geçirebilecek lideri oraya taşıyan iradenin, liderin zaaflarını örtme çabası ve yönetimi teslim etmek istemeyişi bu güven inşasına en büyük darbeyi vuruyor.

Ayni zamanda AK Parti kavramının geçtiği cümlelerden kurulu görünen siyasi söylem, proaktif evrilme ihtiyacı olan parti tabanında gerekli motivasyonu sağlayamıyor. Aksine görünen liderin görünmeyen suflörlerini oyunun bir parçası yapıyor ve taban - lider ilişkisini zayıflatıyor.

Benim dışarıdan gözlemleyebildiğim en önemli sorun, liderin parti tabanındaki yetenek - tecrübe birikimini harekete geçirebilecek motivasyonu sağlayamıyor olması ve taban ile iletişimine engel olacak yönetim kadrosunun dışarıdan atanmasını engelleyememesi.

Lider her konuda bilgi sahibi olmak durumunda değil. Önemli olan bilgi kaynaklarını dinleyebilecek ve bu bilgileri analiz edebilecek kabiliyete sahip olması. Lider tarafından dinlenildiğini bilen ve olumlu hareketin karşılık bulduğunu hisseden bir taban ile yola çıkan baş aktörün hata yapma ihtimali oldukça düşük.

Başarılı olmak istemeyen liderin en büyük hedefi, her söylediğini onaylayan, doğru yanlış ayırt edebilse dahi bunu söyleyebilecek cesareti olmayan, konumunu korumak uğruna bütün değerlerinden vazgeçebilen ve işini bilmeyen atanmışlar ile yoluna devam etmek olmalı.

Bir liderin, sorumlu olduğu sistemi ve iletişim içerisinde olan toplulukları etkileyebilmesi için çok çeşitli faktörlere ihtiyacı var. Hata yapma riskini en aza indirecek, sürekli aktif olarak bekleyen ve gelişmeleri anında okuyup, yorumlayabilen bir ekip bu faktörler içerisinde benim için en önemli olanı. Büyük yanlışları tamamen önleyebilecek bu kadronun, lider için çok büyük öneme sahip olmasının nedeni, küçük sorun ve aksaklıkları görünür olmadan ya da hiç ortaya çıkmadan engelleyebilecek kabiliyete sahip olması. Çok büyük etki alanına sahip liderler için, küçük görünen ama çok önemli olan detaylar ile ilgilenecek danışmanlardan daha önemli ne olabilir?

Son günlerde haberlere yansıyan CHP genel başkanı ile ilgili, yanlış uçağa binme, elektrik tellerinde tehlike atlatma ve merdivende yanlış yöne gitme gibi haberleri takip ettiğimizde dahi, liderin yanındaki kadronun ne kadar hayati detaylardan sorumlu olduğunu görebiliyoruz. Seçimlerin hemen öncesinde, yönetimine talip olduğu sistem üzerine geliştireceği stratejiler ile anılması gereken bir partinin, gazetelerin üçüncü sayfalarında bulunabilecek değerde haberler ile vitrinde bulunması iyi bir yönetim başarısı olarak görünmüyor.

Yönettiğiniz yapı, insanları heyecanlandırabildiği, harekete geçirebildiği ve onları çözüm üretmeye, düşünmeye, tartışmaya, analiz etmeye odakladığı sürece yarışta kalabilir ve proaktif değişimi sağlayabilir. Beraber çalıştığınız ekip üzerinde oluşturmanız gereken bu etki, daha önceden başarılı olamamış ve atanmış danışmanlar tarafından sabote ediliyorsa, yapmanız gereken, “yeni”lenebilir kaynaklarınızı daha verimli kullanmak olmalıdır.

CHP tabanının ihtiyacı olan, “ama” ile başlayan cümlelerden ya da günü kurtaran demeçlerden çok, içerisinde barındırdığı, modern olarak adlandırdığı potansiyelin harekete geçmesini sağlayacak bir lider ve ona eşlik edebilecek kabiliyetlere sahip gerçek CHP’li bir ekip.

80 yıldır CHP’yi yönetip Türkiye Siyaseti’ne yön vermiş olanlar, ne zaman artık partiyi ve Türkiye’yi benimsedikleri ve alışageldikleri yanlış yöntemler ile yönetemeyeceklerine inanır ve yerlerini gerçek CHP’lilere bırakırlarsa, o zaman CHP yeniden iktidar adayı olabilir.

* Bu yazıyı Deniz Baykal' ın kaset şantajı sonrası görevini bırakmak zorunda kaldığı dönem yazmıştım. Malesef değişen hiç bir şey yok. Ne Türkiye' de ne CHP' de.

....

82 views0 comments

Recent Posts

See All
bottom of page